URFA ( EDESSA ) AKADEMİSİ VE KURUCUSU MOR EFREM


Bu makale 2020-01-13 09:26:17 eklenmiş ve 911 kez görüntülenmiştir.

 

Resimde Mor Efrem'ın mezarının bulunduğu kilise ile Urfa Akademisini görüyoruz.

 

Şairler arasında Mor Efrem (M.S. 285-373) yıllarında tüm zamanların en müthiş şair ve bilgelerinden biri olarak öne çıkar.

 

Mor Efrem, “Süryanilerin Güneşi” veya ‘’ Kutsal Ruhun Kavalı ( veya Liri ) ‘’ olarak tanımlaması ile de ünlenmiştir.

 

‘Urfa’da M.S 363 yılında Mor Efrem tarafından kurulan Edessa Akademisi ‘nin giriş kapısında şöyle yazmaktadır;

’ Eğitim bir insanın nefes alışı, Kültür ise yaşamıdır. Her ikisinden de yoksun olan bir insan, yaşayan bir ölüdür.’’

Mor Efrem

Urfa (Edessa ) Akademisi kurucusu.

 

Resimde eskiden kilise olan Döşeme cami ve çevresinde yıkılan binalar dahil, Edessa Üniversitesinin olduğu yerdir.Buralar 1945 yılında 5 bina,1958 yılında ise 12 bina yıkılarak Balıklıgöl çevresi bu binalardan arındırılmıştır

İşte Edessa Üniversitesi, bu yıkılan binalar dahil olmak üzere Döşeme camisi ile beraber çevresini deki eğitim amaçlı kullanılan hücreleri de kapsamaktadır.Tabi ki buralar M.S 363 yılından itibaren bir çok değişikliğe uğramıştır

Mor Efrem M.S 285 yılında Put perest bir aileden ( Bazı tarihçilere göre M.S 303 yılında )Nusaybin’de doğmuştur.Babası,Ay Güneş ve Gezegenlerin kutsal sayıldığı eski Mezopotamya'daki Asuri ve Babillerden kalma politeist inancına dayanan Pağanistlik dinindeydi. Mor Efrem babasının.dinini kabul etmemiş ve hrıstiyan dinini benimsemiştir. Put perest olan babası, Abizit olarak tanınan bir putun baş kahıniydi, Oğlunun bu durumuna kızar ve eski dinleri olan paganistlik dinine dönmesini arzuluyordu.Fakat Mor Efrem bunu asla kabul emedi, babasını da Hristiyanlık dinine davet etti. Buna sinirlenen babası, oğlu Mor Efrem’i evinden kovar oda hocası, Mor Yakup’a sığınır.Mor Yakup’ta kendisine evladı gibi bakar Mor Yakup, Nusaybin üniversitesini kuran kişidir.

Mor Yakup, M.S 325 yılında İznik’te toplanan konsiline Mor Efrem ile beraber katılır. Bu konsülde Hrıstiyanların 4. Kitabı seçilir. Konsilden döndükten sonra Nusaybinli, Mor Yakup ile beraber ,M.S 326 yılında Nusaybin Üniversitesini beraber kurarlar.Mor Efrem, bu okulda 38 yıl rektörlük yapmıştır. Ayrı yeten de Mardin’de ki papaz, Gabriel Akyüz’de, Mor Efrem,Harran Üniversitesinde de rektörlük yaptığını açık bir dil ile belirtmiştir.

 

M.S 363 yılında Pers kralı Şahpur, Nusaybin’i Romalılardan alarak kendi ülkesine katar ve Mor Efrem ,bunun üzerine Nusaybin’den Diyarbakır’a kaçar ve oradan da kısa bir müddet sonra Urfa’ya göç eder.

Mor Efrem,aynı yıl M.S 363 yılında Urfa’da Balıklıgöl’ civarında EDESSA AKADEMİSİ’ni kurar.ve bu okulda bir çok alim yetiştirerek bölge medeniyetine yön katar.

Mor Efrem, kurmuş olduğu bu okulda,Dil bilgisi,konuşma (Hitabet ) ve şiir gibi filoloji bilimlerine,Astronomi,Jeoloji ve bunun yanında Mantık,Felsefe,Tabiat bilimleri,Matematik, ve Coğrafya gibi ilimlerde yer vermiştir. Mor Efrem, 3 milyona yakın şiir cümlesi ile Edessa okulunun ve Süryani edebiyatının en önde gelen isimlerinden biri olmuştur.

Bu okulda Latince kitaplar, çevirmen Diyatron tarafından,Süryaniceye çevirdikleri gibi Arapçaya da çevrilerek ilmin bir çok ülkelere yayılmasını sağlamıştır.Bu çevrilen kitaplar aynı zamanda Harran Üniversitesine de buradan gönderilmiştir. Bu dönemde İncil kitabı da Latinceden Süryaniceye çevrilmiştir,Yunan filozoflarından, Platon,Aristoteles ve Platinus gibi bilginlerin eserleri de Yunancadan Süryaniceye çevrilmiştir.Daha sonradan bu okulda bunlar da Arapçaya çevrilmiştir.Hatta bu okulda Pers ve Yunancadan Süryanice’ye çevrilen ‘’KELİLE VE DİMNE’’ gibi eserlerde bulunmaktadır.

Paris Üniversitesi, Edebiyat Fakültesine , E.R HAYES’in sunduğu doktora tezi olan ,’’ L’Ecole d.Edessa Fransızca aslından,’’İmprimerşe Les Prenses Modernes’’ Paris. Türkçe adı ise ‘’EDESSA AKADEMİ ‘’ yani ‘’ URFA AKADEMİSİ ‘’ olan bu kitap 1930 yılında Yaşar Gönenç ,tarafından dilimize çevrilmiştir. E.R Hayes’in kitabında; Edessa Üniversitesinin Dünya’da ne kadar önemli olduğu ve ileri bir safhada bir okul olduğunu şöyle izah etmektedir ; ‘’M.Ö ve M.S yukarı Mezopotamya’nın bir çok kentinde Üniversiteler vardı. Bunların arasında en önemlileri sırasıyla, Antiyuxya ( Antakya ), Urhay (Edessa- Urfa ),Oen-Nesrin ( Kinnışrin) ve Nsibin ( Nusaybin ) akademileridir.

Mor Efrem ,eğitim için çok güzel şiirler yazmıştır. Onlardan bazıları şunlardır ;

Bilgi ikinci bir aydınlıktır

Ve görendir gözleri,

Onu sev ki uysal olasın,

Dünyalarda seni yüceltsin.

Sevenlerin başına,

Çöplükten yüce tahtalara,

Ve oradan cennete yükselir.

Kitapların sofran olsun,

Doyarak tat alasın,

Yatağında onlar olsun,

Rahatça uyuyasın.

Mor Efrem’in ilim için yazmış olduğu ilahisi de her namazda okunmaktadır ( Ortodoks Süryanilerin namazlarında rüku yoktur.Onların namaza Shlote derler )

 

- Altını ölçülü bir miktarda kazanmaya çalış,

- Ama ilmi sınırsız olarak öğrenmeye gayret et,

- Çünkü altın sıkıntıları çoğaltır.

- İlim ise rahatlık ve hoşnutluk kazandırır.

- Küçüklüğünde mütavazi ol ki,

- İhtiyarlığında yücelebilesin,kendine iyi davranışlar kazandır ki,

- Mutlu bir hayat yaşayabilesin,

Mor Efrem

Edessa ( Urfa )Akademisi kurucusu

 

Vasiyeti gibi Urfa'da 373 yılının Haziran ayında şehrin batı kapısında Kontrion denilen Burcun dibinde sıradan bir mezara gömüldü. Gömülürken üzerinde her yanı yamalı Rahip cüppesi vardı.

 

Mor Efrem'in mezarı, Urfa'da bugün Eyyubiye ilçesinde Halepli Bahçe'deydi. Mor Efrem, vasiyetinde "kalbi kırık olanların arasında" gösterişli ritüellerden uzak, sade bir şekilde, gömülmek istenmişti.

 

Mor Efrem'in mezarına dair en son bilgi 1844'de Urfa'yı ziyaret eden İngiliz misyoner rahip George P. Badger adlı yazar,. Urfa'da Surp Sargis adlı Ermeni manastırını ziyaret ettiğini anlatan rahip Badger, Mor Efrem'in mezarını da tarif eder hatta krokisini de yayınlar.

 

Badger, Surp Sargis'de bir iç avludan dört basamakla aşağıdaki bir mağaraya inildiğini, mağaranın da, sonradan yapılmış olduğu tavanının düzensiz yerleştirilmiş dört sütunun taşıdığı bir yeraltı mağarasına açıldığını ve bu mağarada 8 mezar bulunduğunu; mezarlardan en büyüğünde Mor Efrem'e ait olduğunu yazar. Mezarlardan bir diğerinin de Theodorus'a ait olduğunu belirtir. Bu kutsal emanetler üzerine cemaatler arasında çok çatışma yaşandığını ancak gittiği zaman itibariyle uzlaşma sağlandığını, Süryanilere Mor Efrem'in mezarı üzerinde imtiyaz tanındığını da belirtir. Bu arada bu yapıya bölgedeki Müslümanların Hıdır İlyas kilisesi adını verdiğini de yazar.

Demek ki 1840'lı yıllarda bu mezar hala vardı ve üzerinde Surp Sargis isimli bir manastır ve kilise vardı.

 

Bu manastırın altındaki mağaradaki Mor Efrem'in mezarı bulunmaktaydı.

 

Manastır harabeleri 1960'lara kadar halk tarafından "Yakubiye Hıdır İlyas Makamı" olarak biliniyordu.1964'de Manastır kalıntıları tamamen yıkıldı ve altındaki Mor Efrem'in mezarının bulunduğu mağarada bilinemeyerek yıkıldı ve üzerine Yakup Kalfa İlk Öğretim Okulu inşa edildi. İlkokul halen burada faaliyet sürdürmektedir. Çevresindeki diğer yapılar ve mezar mağaraları da benzer şekilde yıkılmış, Üzerlerine okul ve gecekondu gibi binalar yapılmıştır.

 

Kaynak; E.R Hayes

Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Özurfahaber
© Copyright 2021 Gazi Soft. Tüm hakları saklıdır.
GÜNDEM
SPOR
SİYASET
EĞİTİM
A.Ö.L.
Eğitim Portalı
Eğitim Haberleri
DÜNYA