Özgecan'ı Yakanlar İdam Edilmeli


Bu makale 2015-02-16 12:18:56 eklenmiş ve 1325 kez görüntülenmiştir.
Kenan KARATAŞ

Bizi takip eden okuyucularımız daha önce birkaç kez kadına yönelik şiddeti konu alan olayları köşeye taşıdığımı hatırlayacaklardır.

 

Hemen-hemen bütün yazılarımda caydırıcı önemlerin alınmaması ve cezaların artırılmaması halinde kadına yönelik şiddetin artarak devam edeceğinin altını çizmeye çalışmıştım.Gönül isterdi bir daha bu tür vahşetleri yazmak zorunda kalmayalım.Ama ne var ki üç gün önce Tarsus’tan Mersin’e yolculuk yaptığı esna da minibüs şoförünün tecavüze kalkıştığı ve direnmesi sonucu boğazı kesildikten sonra diri-diri yakıldığı Özgecan’nın durumu bizi bir kez daha bu vahşeti yazmaya sevk etti.

 

Failler yakalanmasına yakalandı ama inanın içimizde ki kini, nefreti dindirmeye yetmedi. İşte bu yüzden idam cezası geri gelsin istiyorum. Bu gibi kansızları bu gibi vahşileri bu gibi onursuzları darağacında sallandırmak adına geri gelsin istiyorum.

 

Dikkat ettiniz mi, son on yıl içinde hırsızlık, soygun, intihar, tecavüz, uyuşturucu, kapkaç ve en önemlisi de kadına yönelik şiddet vakıaları had safhaya ulaşmaya başlamıştır. Gün olmuyor ki ekranlarda şiddete maruz kalan, tecavüze uğrayan, sokak ortasında bıçaklanan ve kurşunlara hedef olan kadın haberleri izlemeyelim. Sanki doğal toplum olaylarıymış gibi kamuoyunun umursamaz tavırlar sergilemesi ise dramın başka bir acı boyutu olarak karşımıza çıkmıyor mu?

 

Ve ne yazık ki eşini, kızını, anasını hiç acımadan katleden, sakat bırakan; insanlıktan ve erkeklikten nasibini alamamış olan bu vahşiler çıktıkları mahkemelerce aynı gün serbest kalabilmektedirler. Yani barbar olarak nitelendirebileceğimiz şahıs ya da şahıslar yaşattıkları kaoslardan sonra hala toplumda gezerek tehlike saçmaya ve masum kadınların canını yakmaya devam edebilmektedirler.

 

Devlet kademelerinin ve özelliklede yargının yaşananlara karşı gerekli yaptırım gücünü uygulamaması sonucu vatandaşın yasamaya, yürütmeye ve yargıya olan güveni sarsılmıştır. Devlet erklerine olan güvenin zedelenmesi ise sokak hukukunun icra edilmesine ve dolaysıyla aileler arasında ki husumetlerin artmasına neden olmuştur.

 

Yüz kızartıcı suçlara yönelik cezaların caydırıcılıktan uzak olması sonucu okul önleri sigara, alkol ve uyuşturucu kullanan çocuklara, okul içleri ise çeteleşmelere sahne olmaya başlamıştır. Diğer yandan ilkokul çağında ki kız çocukları kendilerinden onlarca yaş büyük insanlarla evlendirilip insanlık onuru ayaklar altına alınmaktadır. Ve sırf bu yüzden çocuk yaşta ki kadınlarımız intihara teşebbüs etmekte ya da evden ayrılmaktadırlar.

 

Kadına yönelik şiddet uygulayan barbarlara şunu hatırlatmak isterim. Tecavüze maruz bıraktığınız, şiddet uyguladığınız veya katlettiğiniz kadınlar sizin de ananız, kızınız, eşiniz ya da kardeşiniz olabilir. Hangi anlayışla kutsal saydığımız kadınlara el kaldırma cesaretini gösterebiliyorsunuz anlamıyorum.

 

Bugüne kadar her platformda idama karşı olduğumu ve idamın antidemokratik bir uygulama olduğunu gündeme getirdim. Ancak kadına yönelik şiddet uygulayan, tecavüze maruz bırakan ve çocuk yaşta ki kızlarını evlendirmek suretiyle intiharlarına sebep olan vahşilerin asılması söz konusu olacaksa, kararın altına imzamı atmaya her zaman hazır olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim.

 

 

 Allah yar ve yardımcımız olsun.

Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Özurfahaber
© Copyright 2021 Gazi Soft. Tüm hakları saklıdır.
GÜNDEM
SPOR
SİYASET
EĞİTİM
A.Ö.L.
Eğitim Portalı
Eğitim Haberleri
DÜNYA