Ceset ölüp dağılırsa da, ruh bâkî kalır


Bu makale 2020-06-09 12:13:13 eklenmiş ve 37476 kez görüntülenmiştir.
Fatih Urfavi

 

Lâfızların tebeddülüyle mana tebeddül etmez, bâkî kalır. Kabuk parçalanır, lüb bâkî ve saÄŸlam kalır.

 

Libası yırtılır, cesedi saÄŸlam, bâkî kalır. Ceset ölüp dağılırsa da, ruh bâkî kalır.

 

Ä°’lem Eyyühe’l-Aziz!

 

Cesedin bir uzvundaki bir hüceyrede yapılan tasarruf, en evvel cesedi tasavvur etmeye mütevakkıftır. Çünkü küllün nakışlarıyla, ahvaliyle cüz’ün çok alâka ve münasebetleri vardır. Öyle ise cüzde tasarruf Hâlık-ı Küllün emri altındadır.

 

Ä°’lem Eyyühe’l-Aziz!

 

Hevam, balık gibi küçük hayvanların yumurtalarını, haÅŸerat ve nebatatın tohumlarını pek büyük bir rahmetle, bir lütuf ile, bir hikmetle hıfzeden Sâni-i Hakîm’in hafîziyetine lâyık mıdır ki, ahirette semere veren aÄŸaçlara çekirdek olacak a’malinizi hıfzetmesin, ihmal etsin? Halbuki sen hâmil-i emanet, halife-i arzsın.

 

Evet, her bir zîhayatta bulunan hıfzü’l-hayat hissi, vücudun ebedî bir bekaya ism-i Hayy, Hafîz, Bâkî’nin tecellisiyle incirar edeceÄŸine delâlet eder.

Ä°’lem Eyyühe’l-Aziz!

 

Bir incir tohumunu tavırdan tavıra hıfzeden, devirden devire himaye eden, inhilâlden vikaye eden ve o tohumda incir aÄŸacının teÅŸkilâtına lâzım olan esasları kemal-i ihtimam ile muhafaza eden, elbette ve elbette halife-i arz ünvanını alan nev-i beÅŸerin a’malini ihmal etmez, hıfzeder.

 

Ä°’lem Eyyühe’l-Aziz!

 

Lâfızların tebeddülüyle mana tebeddül etmez, bâkî kalır. Kabuk parçalanır, lüb bâkî ve saÄŸlam kalır. Libası yırtılır, cesedi saÄŸlam, bâkî kalır. Ceset ölüp dağılırsa da, ruh bâkî kalır. Cisim ihtiyarlanırsa, enaniyet genç kalır. Çokluk, cemaat dağılır, amma vâhid-i ferd bâkî kalır. Kesret bozulur, vahdet bâkîdir. Madde kırılır, nur bâkîdir.

 

Binaenaleyh, ömrün bidayetinden sonuna kadar devam eden mana, çok cesetleri tebeddül ve tavırdan tavıra intikal ve devirden devire yuvarlandığı halde, vahdetini, bekasını muhafaza ettiÄŸi gibi, ölüm hendeÄŸini de atlayarak, sâlimen ebed yoluna devam edecektir. Maahâzâ her vakit “Fenâya hâzır ol!” emrini intizar eden zâil ve bekasız maddiyatta, ÅŸu hıfz ve muhafaza düsturu, beka ile çok münasebettar olan ruh ve manada da cârîdir.

 

Mesnevî-i Nuriye, Åžemme, s. 211

 

LÛ­GAT­ÇE:

a’mal: Ameller, iÅŸler.

cüz’: Parça, kısım.

Hâlık-ı Küll: Bütünün yaratıcısı.

hâmil-i emanet: Emaneti yüklenip taşıyan.

hevam: Böcekler, haÅŸereler.

hıfzetmek: Saklamak, korumak.

Ä°’lem Eyyühe’l-Aziz: Bil ki ey aziz.

incirar: Bir neticeye doÄŸru çekilerek sona erme, çekilip bir sona erme.

kesret: Çokluk.

küll: Bütün.

libas: Elbise.

lüb: Ä°ç, öz.

mütevakkıf: BaÄŸlı.

Sâni-i Hakîm: Her ÅŸeyi sanatla ve hikmetle yaratan Allah.

tebeddül: BaÅŸkalaÅŸma, deÄŸiÅŸme.

vâhid-i ferd: Tek birey, tek bir kiÅŸi.

zâil: Sona eren, yok olan.

 

Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 â€¹ 
 â€º 
Özurfahaber
© Copyright 2021 Gazi Soft. Tüm hakları saklıdır.
GÃœNDEM
SPOR
SÄ°YASET
EĞİTİM
A.Ö.L.
Eğitim Portalı
EÄŸitim Haberleri
DÃœNYA