Allah'ım Bana Yardım Et.!
Unesco 2009 raporunda sahip çıkılmaması halinde Zazaların ve Zaza dilinin yakın bir gelecekte tarih sayfalarına gömüleceğini ve bu yüzden korunması gereken değerler arasında ilk sırada yer alması gerektiğini söyleyerek Zaza halkının içinde bulunduğu vahim durumu ortaya koymuştur. Özellikle son dönemlerde Zazalara karşı asimilasyon dayatmalarının had safhaya ulaşması asimile olmamakta direnen Zazalar arasında bir tedirginliğe ve endişeye yol açmaya başlamıştır.Bu endişe ve tedirginliğin en bariz ve son örneği ise Zaza kökenli bir öğretmenimizin satırlara dökerek bize ulaştırdığı mektup oldu.Üzülerek ve duygulanarak okuduğum mektubu, bana ulaştığı şekilde sizlerle paylaşmak istiyorum.Ayrıca isim vermemiz konusunda bizden ricada bulunan öğretmenimizin içinden geçen korkular,dayatmacı ve baskıcı sistemin kendisini izah eder nitelikteydi.İşte o mektup ;
Ben Bir Zazayım.
Benim 3 yaşına yeni girecek olan bir oğlum var. Adı Muhammed Mehdi. Bana sorsanız Zazacaya hâkim biriyim. Fakat son zamanlarda çalıştığım yerlerde Zaza dilini konuşanların olmaması dolayısı ile Zazaca pratiğimde büyük bir eksiklik doğuyor. Bu sebeple Zazacayı konuşamıyor ve bunun üzüntüsünü yaşıyorum. Bir insan olarak herkesin kendini geliştirmesi taraftarıyım. Eşim de bir Zaza, Tavz'a bağlı Eskar köyünün bir mensubu ama o da şehir dışında büyüdüğünden dolayı Zazacaya pek hâkim değil. Tüm bunlar üst üste toplanınca ortaya şahsen benim açımdan büyük bir sorun çıkıyor.
Dilin adı ne olursa olsun öğrenmekte fayda var. Ve bu öğrenmenin gerçekleşmesinde ideolojik yaklaşımlardan uzak durulmasında fayda görüyorum. Bizim de elimizdeki bütün imkânları kullanarak bütün insanlık dillerine sahip çıkmamız gerekiyor.
İnsanın olduğu yerde dil vardır ve her dil bir insandır. Benim de bir dilim var. Ana dilim olan Zazaca...
Türkiye’de 55 milyon Türk var.
Bunu söylememim sebebi tek taraflı düşünmekten vazgeçmemizdir. Bizim hassasiyetlerimiz olduğu kadar diğer ırktan insanların da hassasiyetleri vardır. Ve bütün hassasiyetlere karşı yaklaşımlarımızda çok dikkatli davranmamız gerekiyor. Ben Türkleri çok seviyorum ve birçok Türk arkadaşım var. Ve ben veyahut siz Türkleri çok sevdiğinizden dolayı Türk milliyetçisi olmazsınız.
İnsanlık Yürektedir.
Samsun'da çalıştığım köyde yaşayanların hepsi Türk'tü ve buradan kendilerine selamlarımı gönderiyorum. Samsun'da geçirdiğim yaklaşık 6 ay içerisinde inanılmaz derecede mutlu oldum. Üniversite yıllarında siyasi yönde gelişen görüşlerimin bir kısmı orada yıkılıp paramparça olmuştu. Demek ki insanlık, ırkta veyahut dilde saklı değil. İnsanlık denen şey insanın yaşam tarzında biten bir şey...
Allah o insanlardan razı olsun.
Şimdi sorsanız orda mı daha mutluydun yoksa burada mı? Veyahut orada mı bir öğretmen olarak daha çok saygı görüyordun yoksa burada mı? Orda mı insan olarak daha mı değerliydin yoksa burada mı?
Ben bunlara burada cevap veremeyeceğim ama beni tanıyanlar bu soruyu çok sorarlar ve ben bu sorunun cevabını en içten bir şekilde veririm.
Demek istediğim olaylara yaklaşırken insan temelli yaklaşmak lazım. Hiç bir ırk veyahut dil insana üstünlük sağlamaz. Bunu böyle düşünenler bence büyük bir yanlışın içerisindeler!
Oğluma Zazacayı Nasıl Öğreteceğim. !
İşte bu can alıcı bir soru benim için. İnanır mısınız gece gündüz bu sorunun cevabını arıyorum. Oğlum henüz 3 yaşında ama ben bu sorunun cevabını oğlum doğduktan beridir düşünüyorum. Kendi toplumuna yabancı olmaması için elimden gelenin tamamını yapmalıyım. Ve diğer kültürleri de öğrenmesi lazım. Kimseyi değerlendirirken ideolojisine, ırkına bakarak değerlendirmemesi lazım.
Etnik Kökenimizi Biz Belirlemiyoruz!
Ama kültürümüzü yaşayıp yaşamamayı biz tercih ediyoruz. Bu hususta da fazla ileriye gitmeye gerek yok. Sanal ortamda çok ilginç şeyler görüyorum. Bir ara bunları buraya taşımak lazım. Son olarak da peygamber efendimiz Hz. Muhammed'in (S) şu hadis-i şerifini buraya aktarıyorum.
"Kişinin kendi iradesi ile sahip olmadığı şeylerden –ırk ve dil- dolayı övünmesi ahmaklıktır."
(Hz. Muhammed -s.a.v-)
Allah'ım sen bana yardım et... ZAZA ÖĞRETMEN
Sevgili okurlarım mektubun tek satırına dahi dokunmadan olduğu gibi sizlerle paylaştım.Ve açık söylemem gerekirse ben ve benim gibi Zaza kökenli vatandaşlarımızın sorunu aynı.Öğretmenimiz bir anlamda asimile olmamış milyonlarca Zaza’nın sesi,dili ve kalemi oldu.Ülkesini ve bayrağını seven Zaza halkına kim sahip çıkacak bilemiyorum ama ben buradan ben insanım ben demokratım ben halkların temsilcisiyim diyen bütün kurum,kuruluş,siyasi parti ve yetkili mercilere sesleniyorum.ZAZA halkına ve diline sahip çıkmak insanlık görevinizdir.
Allah yar ve yardımcımız olsun..
