Mahir Çayan ve Kızıl dere Katliamı


Bu makale 2015-02-13 11:15:36 eklenmiş ve 1251 kez görüntülenmiştir.
Kenan KARATAŞ

15 Mart 1946 Samsun doğumlu olan Mahir Çayan ortaokul ve lise dönemlerini İstanbul'da geçirir. 1963'te İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne başlayan Çayan bir süre sonra Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne geçiş yaparak öğrenimini sürdürür.

 

1967'de kısa süreliğine Fransa'ya giden Çayan burada ki sol hareket hakkında izlenimlerde bulunur.6. Filo eylemlerine katılan Çayan 68 yılında gözaltına alınır.

 

Bu dönemde THKP-C'nin önder kadrosunda bulunan Mahir Çayan, Fransa'da bulunduğu süreçte Latin Amerika silahlı (fokoist) mücadelelerinden etkilenerek TİP’le ayrışma noktasına gelir.TİP’le ayrışma nedenini ise TİP’in yasal çerçeve izlemesi olarak gösterir.Çünkü Çayan’a göre, Türkiye'de ki devrim ve emperyalizme karşı mücadelenin ancak silahla olabileceği yönündedir.

 

Şehir gerillası modelini benimseyen ve çalışmalarını o yönde geliştiren Çayan, Türkiye’de ki rejime güvenmediğini ve halkın devlet tarafından köleleştirildiğini ve bu kölelik dengesinin ancak silahlı mücadele sonunda yıkılacağına inanır. Bu süreçte Münir Ramazan Aktolga ve Yusuf Küpeli ile birlikte THKP-C'nin kuruluş çalışmalarını sürdürür. Örgütün diğer önemli isimleri arasında; Ertuğrul Kürkçü, İlhami Aras, Ulaş Bardakçı, Mustafa Kemal Kaçaroğlu ve Hüseyin Cevahir yer alır.

 

1971 yılında İstanbul’a geçen ve eylem hazırlıkları yapan Mahir Çayan, 22 Mayıs 1971 ' de İsrail Başkonsolosu Ephraim Elrom'un kaçırılıp öldürülmesi olayına karışır.

 

1 Haziran 1971'de kaldıkları evden kaçarken polisle girdikleri çatışmada Hüseyin Cevahir ölü Mahir Çayan ise yaralı olarak ele geçirilir. Daha sonra arkadaşlarıyla birlikte Kartal Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçan Mahir Çayan bir süre İstanbul'da saklanır.

 

Kızıl dere Katliamı.!

 

12 Mart 1971 muhtırasından sonra yakalanan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamlarını engellemek için 27 Mart 1972'de NATO da görev yapan üç İngiliz’i kaçıran Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C) lideri Mahir Çayan ve yoldaşları Tokat’ın Niksar ilçesine bağlı Kızıl dere’de kendilerini bekleyen THKO ve Dev-Genç liderleriyle buluşurlar. Bulundukları köyde muhtarın evinde saklanan grup 30 Mart 1972 tarihinde bir köylünün ihbarı üzerine güvenlik güçleriyle silahlı çatışmaya girer.

 

Grup cezaevinde bulunan yoldaşlarının serbest bırakılması halinde ellerinde bulunan üç NATO görevlisini bırakacağını söyler. Ancak emperyalist devlet askerlerinin de katkı sağladığı Türkiye güvenlik güçleri bu takası kabul etmeyeceğini söyleyerek ateş açmaya başlar. Ağır silahların ve roketlerin kullanıldığı çatışmada konuşmak için çatıya çıkan Mahir Çayan başına aldığı silah mermisiyle şehit düşer.

 

Açılan ateşin ardından alınan karar gereğince teknisyenler öldürülür. Jandarmanın açtığı ateşte Ömer Ayna gözünden, Cihan Alptekin ise karnından vurulur. Jandarmayla görüşmeyi ret eden grup kendilerini savunmak üzere sahanlıkta toplanır ve bomba hazırlamaya başlar. Ancak roketatarlarla yapılan saldırıda sahanlık isabet alır. Bu esnada şehit düşen yoldaşların hazırlamakta oldukları bombalar da patlamaya başlar.

Ertuğrul Kürkçü ise samanlığa saklandığından dolayı patlamalardan etkilenmez ve çatışma sonunda kurtulan tek kişi olur. Ateşin kesilmesi üzerine eve giren güçler yaralı Saffet Alp'i sağ ele geçirir ama daha sonra başına bir kurşun sıkarak katledilir.

 

 

Türkiye Halklarının Barış ve Huzuru Dileğiyle. Allah Yar ve Yardımcımız Olsun.

Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Özurfahaber
© Copyright 2021 Gazi Soft. Tüm hakları saklıdır.
GÜNDEM
SPOR
SİYASET
EĞİTİM
A.Ö.L.
Eğitim Portalı
Eğitim Haberleri
DÜNYA