BİR FİNCAN HATIR


Bu makale 2016-01-13 15:14:17 eklenmiş ve 1102 kez görüntülenmiştir.
Narin TENEKECİ

Yıllarca sürecek olan uzun ve kalıcı dostlukların başlangıcı, yalnızlığın dostu, bazen acı bazen tatlı bir yudum mutluluk. Neden bahsettiğimi anladınız, daha görüntüsünü görmeden mis gibi kokusuyla gelişini hemen anlarsınız. Kavrulurken ayrı, pişince ayrı bir kokusu vardır. Hele birde tadını alınca derin bir oh çekersiniz. Kimimiz orta, kimimiz şekerli kimimiz de sade içeriz. Yemek sonrası hiçbir tat onun yerini dolduramaz, yorgunluğu alır, yatıştırır, mideyi rahatlatır.

 

Keyifli sohbetler için bir yudum sevgi, dinlenmek ve yalnız kalmak için tatlı bir mola. Sabah ayılmak için, öğle yemeğinden sonra kolay sindirim için, akşam ise keyif verici olan kahve Türk insanının vazgeçemeyeceği muhteşem bir içecektir. Güzel bir gün geçirmek için bir fincan doping. Asırlık alışkanlığımız Türk kahvesinden bahsediyorum.

 

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Halk arasında dostluğun önemini vurgulayan bir atasözümüzdür.  Yalnız kaldığınızda, kapınızı çalan bir dostunuzla içilen bir kahvenin yerini hiçbir şey tutmaz. Bir anda yalnızlığınızı unutursunuz, kahvenin kokusu, dostunuzun sohbeti sizi mutluluk yolculuğuna çıkarır. Gelen dostunuz sizin yalnızlığınızı paylaşır. Arkadaşınızın veya dostunuzun gelmesi için kahve güzel bir bahanedir. Söylenen hep aynı sözdür, “geçerken uğrayıp bir kahveni içeyim dedim” derler. Aslında kahve görüşmek için bir vesiledir, dostluğun devamı için mis kokulu bir ortaktır.

 

Ne demişler “Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül bir dost ister kahve bahane”. Her ne kadar kahve bahane olsa bile, bir dostla yapılan hoş bir sohbetin yanında aranılan tek bir şey vardır, mis kokulu bir fincan sıcak kahve. Bir yudum kahve sohbet sırasında ortama gizem, sevgi, saygı, huzur ve nostaljik bir hava katar. Birçok insanın sohbet sırasında vazgeçemeyeceği gizemli hoş bir içecektir. Kokusu bile insana zevk verir. Telefon veya bilgisayarda yapılan sohbetlerin değil, bir dostla oturup karşılıklı içilen kahvenin kırk yıl hatırı vardır.

 

Çoğu insan kahve içerek yapılan dost sohbetlerine daha çok önem verir. Bir dostumuza rastladığımızda “Bir kahvemi içmeye bile gelmedin” diye sitem ederiz. O anda dostumuzun sohbeti bizi ilgilendirir, kahve bahanedir, gönül dostunu ve sohbetin özlemiştir.

 

Her insan için yeri çok farklıdır. Kimi insan için vazgeçilmez bir dert ortağı, kimi insan için mutluluğunu, sevincini, heyecanını paylaştığı bir tat, kimi insan için de yıllar öncesine götüren nostaljik bir içecek. Gerginliğimizi bir nebze de olsa ortadan kaldıran vazgeçilmezimizdir.

 

Her kahvenin tadı aynı değildir. Nerede, hangi ortamda ve kiminle içiyorsan ona göre değişir. Bir dostunla içtiğin kahvenin tadı duygu doludur. Tek başına içtiğinde hüzün verir, yalnızlık kokar.  Çocuğunla içtiğinin tadı neşelidir. Anne ve babayla içilenin tadı huzur verir. Kardeşle içilenin tadı ise sevgi kokar. Aslında kahve aynı kahvedir, içilen ortam ve zamandır tadını değiştiren. Siz nasıl bir kahve istersiniz?

 

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır diye sesleniyorum arkadaşlarıma ve dostlarıma. Bir kahve içecek zamanımız olsaydı eğer, demeyin. O zamanı siz yaratabilirsiniz, daha sonrası için “Hiç kahve içecek zamanımız olmadı, artık çok geç”  dememeniz için dostlarınızı mutlaka arayın, sizleri sevgiyle pişirilen bir kahve içmeye davet eden birileri mutlaka vardır. Dostlukla içilecek bir yudum kahve molası verin. Sizi davet eden yoksa sakın üzülmeyin. Türkiye’de yaşıyorsanız, mangalda ve bakır cezvede pişirilen bir fincan “Hatır Kahvesi” içecek bir dost mutlaka bulunur.

 

Sevgiyle kalın.

 

 

narintenekeci@hotmail.com            

Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Özurfahaber
© Copyright 2021 Gazi Soft. Tüm hakları saklıdır.
GÜNDEM
SPOR
SİYASET
EĞİTİM
A.Ö.L.
Eğitim Portalı
Eğitim Haberleri
DÜNYA