M.FATİH BUCAK’IN YAŞAM PROFİLİ


Bu makale 2015-04-02 09:17:22 eklenmiş ve 1364 kez görüntülenmiştir.
Kenan KARATAŞ

Bugüne kadar farklı parti ve aday profilleri hakkında onlarca köşe yazısı yazdım. Ve yazdığım hiçbir profilde zorlanmadım, zorlanmadım çünkü ilgili bireyler ya da partilerle hiçbir bağlantım yoktu.

 

Yani demek istediğim şu ki,bir arkadaşınızı,bir yakanınızı ya da bir dostunuzu köşeye taşımak gerçekten zor duygular içeriyor.Belki de kendisinin haberi olsa böyle bir yazıya da izin vermeyecektir.Ama ben bugüne kadar objektif kullandığım kalemimi bugünde bağımsız milletvekili adayı Sn. Fatih Bucak’ın profili için kullanacağım.

 

Rahmetli Babası M.Celal Bucak’ın Açtığı Yardım Kapılarını Hiç Kapamadı..

Biz Ankara Yenimahelle Halide Edip lisesine devam ederken Sn. Fatih Bucak’ta aynı tarihler de Ankara Yükseliş kolejinde okuyordu.

 

Bucak’la gerek dolaylı akrabalık gerekse arkadaşlığa dayanan samimi bir muhabbetimiz ve dostluğumuz vardı. Bir aile gibiydik ve bir süre de evlerinde kalmıştım. Yok, öyle yabancı gibi değil evden biri gibi kalırdım.

 

Fatih Bucak’mı? 17 yaşlarında olmasına rağmen kocaman bir yüreğe sahipti ve koskoca bir evin yükünü üstlenmişti. Her şeye rağmen gençlik yıllarıydı işte, gezer dolaşır, birlikte güler birlikte ağlardık, acısıyla tatlısıyla.

 

Okuduğum lise benden iki yıl önce karma olmuştu. Sınıfta 50 kız altı erkek mevcudumuz vardı. Siyasi de takılırdık hovarda da… J Çoğu kez Sn. Bucak’ın yaşadıklarına bakar üzülürdüm, çünkü bu kadar sabırlı olmak her baba yiğidin harcı değildi.

 

Milletin sorunlarıyla ilgilenmekten kendi özel hayatına zaman ayıramazdı. İçimden “Allah yardımcısı olsun” derdim. İnanılır gibi değildi, Siverek başta olmak üzere Türkiye’nin her bölgesinden misafiri ve ihtiyaç sahibi insanlar gelirdi. Rahmetli babası M.Celal Bucak’ın açmış olduğu yardım kapısını Fatih Bucak kapamamış, eskiden olduğu gibi iki evi de konuklarına tahsis etmeye devam etmişti.

 

Mazlum Vatandaşın Başvurduğu İsimdi.

 

Hastası olan, devlet kurumlarında sorunu olan, iş arayan yani kısacası maddi manevi aklınıza gelebilecek her türlü sorunu olan Fatih Bucak’ın kapısını çalardı.”Ne sabır varmış” derdim bu yaşta Fatih Bucak’ta! Onu terminalden al, diğerini havaalanında karşıla, bir diğerine hastane ara, başka birine para gönder.

 

Sanki yardım ve katkı derneği gibi koşturur dururdu. Çoğu kez misafirleri için ayırılan evlerde yatacak yer kalmaz yeni gelen konuklarını otellerde ağırlardı. Fatih Bucak’ın da maddi sıkıntı çektiği günler olurdu, çünkü 17 yaşında ailesi dışında onca insanın maddi ve manevi ihtiyacını karşılamak onlarla bizzat ilgilenmek kolay değildi.

 

Tüm bu zorluklara rağmen bir gün dahi asla “of” demez, içinde bulunduğu sıkıntıyı karşıya yansıtmaz ve cebinde kalan son kuruşunu kadar dışarıdan gelmiş ihtiyaç sahiplerine dağıtırdı.

Yani Fatih Bucak 17 yaşında Türkiye halklarının vekili gibiydi. Belki resmi sıfatı yoktu ama inanın bana o tarihlerde “ben vekilim” diyen zatlar onun eline su dökemezlerdi.

 

Peki, üniversite yıllarında bir şey değişti mi? Hayır. Fatih Bucak 17’sinde neydi ise üniversitede aynı Fatih Bucak’tı. Nereden mi biliyorum? Çünkü bu kez aynı üniversite ve aynı fakültede birlikte okuyorduk. Tek fark vardı, çevresi çok daha geniş, sorununu gidermeye çalıştığı insan sayısı çok daha fazlaydı.

 

Talihsiz Bir Olay Gözyaşlarına Sebep Olmuştu.

 

Üniversite 2. Sınıfta okurken, hiç beklenmeyen bir olay yaşanan hayatın gidişatını değiştirmeye ve gözyaşlarımızın akmasına neden olmuştu.

 

Fatih Bucak kahpe bir kurşunla babayiğit kardeşini kaybetmişti. Yıllardır veda ettiğim gözyaşlarımın yeniden döküldüğü acı gündü o gün. Çünkü Fatih’in olduğu kadar benimde küçük kardeşim gibiydi. Olmamalıydı.

 

Binlerce insana yardım etmiş, binlerce açın karnını doyurmuş, harçlığı olmayanın cebine harçlık koymuş bu insan bu kahpeliği hak etmemişti. Bugün Fatih Bucak’a “mafya” damgasını vuranlar o günü yaşamış olsalardı sarf ettikleri bu sözlerinden utanırlardı.

 

Çünkü bu olayda yaşananlardı Fatih Bucak’a “mafya” damgasını vuranların dikişsiz ağzını açtıran.

 

Ve Yılların Manevi Vekili Fatih Bucak Resmi Vekil Olmak Adına Bağımsız Aday Oldu..

Tarih 2015 ve Fatih Bucak yıllarca hizmet ettiği halkına bu kez meclis çatısı altında hizmet etmek adına kollarını sıvadı. Aylar oldu bağımsız vekil adaylığını açıklayalı ama İnanın daha hayırlı olsun bile diyemedim kendisine. Kırgınlık mı var, hayır. Küskünlük mü, hayır. Diyemedim işte, belki de söylemenin günü geldi.

 

Ekranlarda izliyor ve takdir ediyorum. Bir insan değişmez mi, yaşadıkları karşısında acımasız olmaz mı? Yok. Fatih Bucak hala eski Fatih Bucak; candan, samimi yalansız ve riyasız bir dünya içinde. Oysa insanlığın ne denli kirlendiğini söylemek isterdim kendisine. Hırsız değilsin, vurguncu değilsin, ahlaksız hiç değilsin, işte bu yüzden bu memlekete güvenme derdim.

 

Çünkü bu memleket din küspesi altında her türlü pisliğe bulaşmış olanları baş göz etmeye alıştı, çünkü yağmurun yağdığı yöne koşmaya alışan kapitalist düzenin esiri oldu. Çünküler çok ama İnanıyorum ki bu kez yürekli seçmenler bu tabuyu yıkacak ve Fatih Bucak’ı meclise gönderecektir. Göndermelidir de.

 

Çünkü Fatih Bucak sonradan gören değil, rahmetli babasının açtığı halk kapısını hiç kapatmayan, aslını yani Zazalığını hiç kaybetmeyen ve bunu onurla dile getiren yüreklerdendir.

 

Allah izin verir Fatih Bucak’ı meclis çatısı altında görmek nasip olursa yazdıklarımda ne kadar haklı olduğumu gidip görecek ve onaylayacaksınız. Sorunlarınızı sorunu ve dertlerinizi derdi olarak gören nadir vekillerden birinin Fatih Bucak olduğuna bizzat kendiniz şahit olacaksınız.

 

 

Allah Yar ve Yardımcımız Olsun.

Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Özurfahaber
© Copyright 2021 Gazi Soft. Tüm hakları saklıdır.
GÜNDEM
SPOR
SİYASET
EĞİTİM
A.Ö.L.
Eğitim Portalı
Eğitim Haberleri
DÜNYA